4 sap pazı
1 çay bardağı su
1 su bardağı siyez unu
1 su bardağı su
2 çay kaşığı kabartma tozu
1 tatlı kaşığı phsyillum
Pazı ve 1 çay bardağı suyu rondodan geçirin.
Ayrı bir kasede siyez unu, kabartma tozu ve phsyillum karıştıralım.
İçerisine su ilave edelim ve çırpalım.
En son pazılı karışımı ekleyelim.
Kıvamını alan krep karışımını tavaya ince dökelim ve pişirelim.
Toplam 7 adet krep çıkıyor.
Afiyet olsun
1 su bardağı karabuğday unu
1 çorba kaşığı siyez unu
1/2 su bardağı hindistan cevizi unu
2 çorba kaşığı hindistan cevizi yağı
1 çorba kaşığı vegan margarin
3 çorba kaşığı çilek reçeli
Bir kasede unları karıştıralım.
Üzerine yağları ekleyelim.
Reçeli ekleyelim, yoğuralım.
Şekil verelim, önceden ısıttığımız fırında !65 derecede 30 dakika kadar pişirelim.
Pişen kurabiyeleri fırın teline soğumaya bırakalım.
Afiyet olsun...
Annelerimizin yaptığı evlerimizi miisss gibi kokutan çilek reçeliyle başlayalım bugüne. Aralarda konuşuruz kokularında karşıya aktarabileceğimiz bir teknolojiyi. Şu an hissedeceğiniz çilek reçeli kokusu sizi çocukluğunuzdaki bir anının içine yolculuğa çıkarabilir. Hal böyleyken daha sistem bu yöne evrilmemişken biz de ne yapıyoruz. Aynı kokuyu duymak için mutfağın yolunu tutuyoruz.
Bir farkla rafine şeker olmadan nöbet şekeri ile yapılan bir reçel bu. Denemeye değer.
1.5 kilo ayıklanmış çilek
350 gr nöbet şekeri
Nöbet şekerini bir tencerede 2 su bardağı sıcak su ile çözülmesini sağlayalım.
Çözülen şeker suyunu çileklerin üzerine dökelim ve bir gece bekletelim.
Ocağa alalım ve kıvam alana kadar kaynatalım.
Kaynadığında içine 3 çorba kaşığı limon suyu ekleyelim
1o dakika daha kaynatalım.
Ve reçel hazır. Afiyet olsun...
Kahvemi yudumlarken tadını alabildim uzun zaman sonra, yok yok bunun covidle bir ilgisi yok. Hasta değilim. Sadece bazen lezzet vermez sana hayat. O lezzeti, duyunun algılama hali için senin yaşıyor olman gerekir. Anı yaşıyor olman, kendini keşfediyor olman gerekir. Balkonumdaki sakız sardunyanın parmak uçlarımda bıraktığı ipeksi dokuyu hissetmem gerekir mesela. İşte tam da o sabahlardan birindeyim yine. Alameti farikası işte bu insanın. Şükürle küfür arasında kaldığında hangi yolu seçtiğinde...
Neyse kahveden girip mücevherden çıkıyorum bu sabah😉. Karabuğday unuyla harmanlanan pratik bir tarif
1 kabak
1 dal taze soğan
2 çorba kaşığı karabuğday unu
1/2 çay kaşığı phsyillum
1/2 şişe maden suyu
1çay kaşığı nane
1/2 çay kaşığı zencefil
1/2 çay kaşığı zerdeçal
1 çay kaşığı tuz
Kabakları rendeleyelim.
Taze soğanı ince doğrayalım. Siz çoğaltabilirsiniz. Fazlası Batu’ya dokunduğu için ben az tutuyorum.
Derin bir kaseye alalım. İçerisine maden suyunu ilave edelim.
Tüm baharatları ekleyelim, karıştıralım.
Un ve phsyillumu ayrı bir kapta karıştıralım.
Kasenin içine yavaş ve karıştırarak ilave edelim.
Tavayı alalım ve biraz yağ sürelim.
Kaşık yardımıyla dökelim ve pişirelim.
Her daim her lezzetin farkındalığıyla yaşadığımız anlarımız olsun...
Afiyet Bal olsun...
1 su bardağı karabuğday unu
100 gr margarin
1 çay bardağı agave şurubu
1su bardağı üzüm
1 paket vanilya
Unun içerisine vanilyayı ekleyin ve karıştıralım.
Margarin ve agave şurubunu ilave edelim, karıştırıp, yoğuralım.
Ardından kuru üzümleri ekleyelim ve yaklaşık 15 cm çapında yassı yuvarlak şekil verelim. Ben dev bir kurabiye istedim. Siz dilerseniz daha küçük de yapabilirsiniz.
170 derecede 30 dakika kadar pişirelim.
Telimizin üzerinde soğumaya alalım.
Afiyet Bal Olsun...
Çölyak değil Alerjen;
Yaklaşık 10 yıl öncesinde oğlum vesilesiyle tanıştım bu beslenme şekliyle. Tüm yeme alışkanlıklarımızı değiştirerek yeni deneyimlere merhaba dedim. Şimdi bana kattıklarını sizlerle paylaşıyorum.
0 yorum:
Yorumlarınızı bekliyorum