Sen benim en kıymetlimsin...
Dün gibi denir ya, öyle gerçekten. Sabaha kadar baş parmağımı sıkı sıkı tutarak uyuması, gelişiyle birlikte yeni bir dünyaya adım atmamız. O an anlamlandıramadığın tüm duyguların iç içe geçmesi...
İşte tam bugün 17 yıl oldu...
Anneliğimin başında okuyarak öğrenmeye çalıştığım ardından deneyimler kazandığım ve son noktada tüm eğitimlerin içinde bulunarak ve hayatımıza katarak bir çok durumun üstesinden gelmeyi başardığımız küçük kurbağamsın sen.
Farklı gelişen annesi olarak her gün her anımız kolaylıkla geçmedi tabiki ancak hem benim hem oğlumun gelişimine katkıda bulundu. Ben bunları şimdiki Birgül olarak görüyor ve söylüyorum.
Ve iyi ki hayatımızdasın. Yaşamını paylaşacağın ailen olarak bizi seçmişsin. İyi ki💖Her gün biraz daha ivme kazanarak kendi hayatını idame ettirebileceğini görmek, işte bu paha biçilemez küçük adam.
💚
Kendinizi son dönemlerde nasıl hissediyorsunuz? Artık bunalmış, yılmış, hayatın anlamsızlığına doğru yol almış bir moddamısınız? Çoğumuz aynı hisleri zaman zaman paylaşıyoruz. Yeni normal denen algının tam da ortasına düşmüş bulunan insan yavrularıyız vesselam.
Bundan sonra, ayak uydurmaktan başka yol olmadığından değil de dönüşümü severek kabullenmek gerekiyor kanımca. Hiç öyle bakmayın, her şeyden vazgeçerek değil deneyimlere açık olarak hayatın tadını çıkarmak daha besleyici olacak bizler için. Bu arada bu yazdıklarım onaltı aydır dikkatle özenle davrananlar için. Bir kısım zaten umursamadan, bir diğerinin hayatını gasp ederek geçirdi son dönemleri.
Çarşı pazar vazgeçmeden dolaşanlar, parti çıkışlarında parası neyse veririzciler, bana bir şey olmazcılar ve hepsinden beteri virüse inanmayanlar, hepsi ayrı telden çalarken bizler gibi, eşini dostunu görmeden bir yılı aşkın süredir kapananları, esnafı ve sağlıkçıları düşünen yok, maalesef ki!
Takip ettiğim ülkelerdeki uygulamalara bakıyorum anlamı olmayan kısıtlamalar söz konusu tıpkı bizimki gibi. Örnek mi, hemen verelim. Ülke değiştirip karantina sürecinde olan bir kişi öğle saatleri 10:00-12:00 arası dışarda dolaşabiliyor. Yani kişi virüsün bulaşma saatleri gelene kadar dilediği gibi dolaşabiliyor. Havalimanında beklerken koltuklara boşluklar dahilinde oturabiliyorsunuz ancak uçakta virüsün bulaşmayacağına dair bir kanı oluşmuş ki yan yana oturup sırasıyla yemek yiyebiliyorsunuz. Ne kadar güzel.
Bu silsile içerisinde, kimsenin hayatını gasp etmeden ama kendi hayatımızdaki anları da önemsizleştirmeden bir hale yola koymak gerek artık diye düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi?
Aşı olmak mı evet, olabilir. Aşı olmayı istemek de istememe gibi bir tercih. Benim hastalığı geçiren bir kişi olarak bağışıklık kazandığım söylenebilir değil mi ancak yine de aşı olmam gerekli. Neden? Aşıyı bir, iki, üç, beş... Kaç defa olduğumda tam olarak bağışıklık kazanmış olacağım. Bağışıklık kazandığımda bir diğerine bulaşıcılığı azaltmış olacak mıyım? Bağışıklığı hangi varyanta karşı kazanmış olacağım? Aşı olduğumda neden tüm sorumluluğu üzerime almam gerekiyor? Aşının ikinci dozunun yetişkinler üzerinde yüzde 60 uygulandığı haberlere yansıyan İngiltere’de neden vakalar tırmanışa geçti? Bu soruların cevabını bulduğumuzda sorgusuzca aşı sırasına girilebileceğini düşünüyorum.
Tam da bu noktada kişisel özgürlüğünün üzerinde bir diğerinin hakkının olduğu rahatlıkla konuşulurken bu yeni normale sen ne dersin?
Gluten, Yumurta
Süt ve Süt ürünleri olmadan...
Dondurmayı kim sevmez, değil mi? Yazın sıcağında bizi bir adım daha serinleten aynı zamanda damağımızda lezzet şölenleri yaratan bir tattır.
Dondurmaya lezzet verenin şeker olduğunu düşünebilirsiniz çoğu zaman, lakin rafine şeker olmadan da keyifli tatlar ortaya çıkarta bilirisiniz. Stevia, pekmez, hurma özü, akçaağaç şurubu, bal, meyveden üretilme şeker gibi bir çok alternatifimiz vardır. Yeter ki deneyelim...
Anlatırken bile şu saatte olmaz diyerek kendimi tutmaya çalıştığım ve kaçamadığım bir tatlıdır benim için. Her çeşidini severim. E mağlum benim sadece keçi sütü kullanabilmem ve oğlumunda hayvansal hiçbir sütü kullanamıyor olması ile dondurmalar tamamen ev yapımına dönüşmek zorunda kaldı.
Zaman zaman dayanamayıp sevdiğim bir markayı yediğimde de ağrısını iki gün çekmek cabası oluyor. Bir kaç marka vegan dondurma üretiyor ve bence çok da başarılı. Aynı zamanda sorbet üreten yerlerde mevcut ancak her istediğiniz an ulaşamayabiliyorsunuz. Bu durumda derin dondurucuda bir iki kap dondurma hazırda tutmak benim için efsane kurtarıcı oluyor.
Bu yıl badem sütünden hindistan cevizi sütüne bir çok süt çeşidi kullanarak bir çok tarif paylaşmak istiyorum sizlerle. Bloğumun temasına pek uymasa da hatta keçi sütünden bir kaç tarif dahi ekleyebilirim. Ne dersiniz?
Uzun yıllardır farklı beslenme şekline alışkın olduğumu düşünürken, oğlumdan sonra bana da yapılan test sonucu süt ve süt ürünlerine olan alerjimin ortaya çıkması beni biraz şaşırttı ancak bitmeyen karın ağrılarım da sebebi ortaya çıkmış oldu. Şu an sadece keçi ve koyun ürünleri tüketebiliyorum. Her ne kadar yüzde yüz saf keçi ya da koyun sütü bulmak zor olsa da edinebildiğim bir kaç yer var artık.
Kapalı paket ürünü dikkatli bir şekilde okumaktan ya da dışarıda yemek istediğiniz herhangi bir gıdanın içeriğini sormaktan kaçınmayın. Bu sadece süt değil, tere yağ, krema gibi türevlerinden oluşan birçok ürünü kapsıyor.
Unutmayın, sağlığımız bizim her şeyimiz. Vücudumuzu dinlemeyi ihmal etmeyelim...
Sağlıklı bir bağırsak düzeni için vücudumuzu dinlemek bizi en iyi yönlendiren noktalardan biridir. Gıda intoleransı testi yaptırabilir ya da şişkinlik, mide krampları, baş ağrısı, ishal, kabızlık gibi vücudunuza farklılıklar hissettiren gıdaları bulabilmek için bir süreliğine sırayla hayatınızdan çıkartabilirsiniz.
Bizim hayatımızda durum biraz farklı gelişti. Farklı gelişen bir oğlum var. Gıdaları yemek listesinden çıkartarak hangi gıdayı vücudunun tolere edemediğini bulmak biraz karmaşık olacaktı dolayısıyla güvendiğimiz bir laboratuvarda yapılan test ile 270 çeşit gıdanın alerjen oranını ölçtürdük.
Sonuç; başlangıç için zorlayıcıydı. Zamanla çözümlemeye başladım ancak yaklaşık 10 yıl önce işler hiç bu kadar kolay değildi. Glutensiz beslenme oldukça az bilinen bir yaşam şekliydi bir de buna süt ve süt ürünleri, yumurta, patates, fındık fıstık, hardal diye devam eden yasaklı listesi ile devam edince...
Sınırlı bir çerçevede neler yapılabileceğini zamanla deneyimleyerek öğrendim. Listemizdeki bir kaç gıdada esnemeler oluştu ama halizhazırda gluten, yumurta, süt ve süt ürünleri yasaklılığımız devam ediyor. Artık yaşam şeklimiz oldu.