Gluten, Yumurta
Süt ve Süt ürünleri olmadan...
Bugünlerde masmavi gökyüzünü görüp havaya aldanmamak gerekli, dışarıya çıkmak her ne kadar korkutsa da çıktığımız dönemlerde de kışın kendini hissettirmeye başladığını görüyoruz. Bolca vitamin desteklerine sığınırken asıl desteği yediklerimiz içtiklerimizden aldığımızı unutmamalıyız. Tabi bu konuyu da uzunca tartışabiliriz. GDO (genetiği değiştirilmiş organizmalar) suyla oynanmamış, dalından koparılmış ya da güvenle tüketiciye ulaştırılan ürünlerin sayısı son günlerde artan talep üzerine oldukça çoğalmaya başladı. Bu açıdan biraz daha iyi hissedebiliriz ancak bir çok meyve ve sebzede halen farklı uygulamalar yapılarak özüne uygun bir şekilde üretimi yapılamıyor diyerek almamız gereken vitaminin aslında tamamen doğadan gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabi vücutta üretilemeyenler bu duruma dahil değil. Buna istinaden şöyle havaya ve şartlara uygun sıcacık bir çorba içmek içimizi ısıtmaya kafi gelecektir. En sevdiğim kurtarıcı olarak gördüğüm çorbalardan biri daha...
1 parça pırasa
1 tane havuç
1/2 küçük boy kereviz
1 patates
1 soğan
1 parça bal kabak
1 kase kesilmiş lahana
1 çorba kaşığı ev yapımı salça
5-6 adet karanfil
8-10 adet tane karabiber
1 parça taze zencefil
1 parça taze zerdeçal
Tuz
Pırasa, havuç, kereviz, patates, soğan, kabak, lahana büyük küpler halinde keselim, tencerenin içinde sıvıyağ ile beraber kavuralım. Kavrulan sebzelerin üzerine dört su bardağı su koyalım ve kaynamaya bırakalım. Blender yardımıyla sebzeleri ezelim. Tel süzgeç ya da hazırlanan pamuk bir kese içerisine karanfil karabiber koyalım. Taze zencefil ve zerdeçalı da ekleyip kısık ateşte 15 dakika daha kaynatalım. Kaynayan çorbanın içinden son eklenen malzemeleri çıkartalım. Çorba servise hazır.
Afiyet olsun...
PATLICAN EZMELİ GEVREK
Tuzlu atıştırmalıklara bir yenisini daha ekleyelim. İçerisinde közlenmiş patlıcan olan bu yeni atıştırmalık kıtır, bir kaç gün tazeliğini koruyor. Derin dondurucuda rahatlıkla saklayıp tüketebileceğimiz yiyeceklerin arasına girdi kendileri. Sarımsak kokusunu herkes sevmez ama bu kıtıra o kadar yakıştı ki sevmeyenler bile bizde deneyelim diyebilir. Üzerine biraz sürme peynir, enfes...
Son zamanlarda keşfettiğimiz Trakya Çiftliği marka sürme peynirlerden deneyebilirsiniz. Otlu ve sadesini kullandık lezzeti yerinde. Daha bir çok çeşidi olan bu vegan peynirleri bünyesinde barındırıyor.
Hadi denemek isteyenler kalkın kalkın, kendi ellerinizle yaptığınız enfes gevreğin tadına sizde bakın
- 1,5 su bardağı schar farına
- 1 su bardağı sinangil glutensiz un
- 1,5 su bardağı mix B
- 1paket glutensiz maya
- 1 çay kaşığı tuz
- 1/2 su bardağı sıvıyağ
- 1/4 su bardağı zeytinyağ
- 1/2 su bardağı badem sütü
- 1 su bardağı közlenmiş patlıcan ezmesi
- 1 tane yağ biberi (kapya biber) minik doğranmış
- 2 diş sarımsak
Schar farina, Sinangil unu ve tuzu karıştırıyoruz. Mayayı ilave ediyoruz. Sıvıyağ ve zeytinyağını ilave edip yoğuruyoruz, Közlenmiş patlıcanı badem sütünü de ekleyip yoğurmaya devam ediyoruz, minik doğranmış kapya biberi ve sarımsağı ekliyoruz. En son mix B unu yavaş yavaş ilave edip yumuşak bir hamur elde ediyoruz. 10 cm çapında bir silindir yapıp birer parmak kalınlığında kesip fırın tepsisine diziyoruz. 165 derece fırında yaklaşık yarım saat pişiriyoruz. Fırın telinin üzerinde soğumaya bırakıyoruz. Kıtır kıtır enfes atıştırmalıklarımız hazır. Afiyet olsun...
ZENCEFİLLİ YUMYUM
Diyorum ki kışı hissetmeye başlıyoruz biraz biraz sonra yazı ne kadar hissettik ki diyorum kendi kendime. İliklerimize kadar zorladı bu yaşanılanlar. Dünyayı yoran bu pandemi sürecinde artık neyi ne kadar hissettiğimizi fark etmez olduk. Hiçbir şey yaşanmamış gibi hayata devam etmeye çalışmakta güç, varlığını kabul etmek de ancak bir yerden akışına da bırakmak gerekli hayatı. Tecrübeyle sabit. Bilenler bilir, kaçarken yakaladı bizi de, şükür ki atlattık. Sonra hayatı yarım bırakmamak için yeniden sarıldık sevdiğimiz her şeye. Uzun zaman sürecek belki ama geçecek ya da bu sürece alışmak bize geçtiğini düşündürecek. Kim bilir...
Şimdi diyorum ki her şeyi bir an unutalım güzel bir kahve, çay ya da badem sütü nasıl isterseniz, hazırlayalım yanına da zencefilli yum yum, mis gibi keyfine varalım.
- 1/2 su bardağı pirinç unu
- 1 su bardağı GNK gutensiz nişastalı karışım
- 1/2 çay kaşığı gomme de guar
- 1/2 su bardağı agave şurubu
- 1/2 su bardağı sıvı yağ
- 1/2 su bardağı badem sütü
- 1 su bardağı sarı mercimek unu
- 2 tatlı kaşığı zencefil
Tüm unları bir kabın içerisinde iyice karıştırıyoruz. Zencefili ekliyoruz. Badem sütü, agave şurubu ve en son sıvı yağı ilave ediyoruz ve çok iyi yoğuruyoruz. Oyun hamuru kıvamında yumuşacık bir kıvam elde ediyoruz. 2,5* 2,5 kare şekil veriyoruz üzerine bıçak yardımıyla kesikler atıyoruz. 165 derecede üzeri hafif pembeleşene kadar pişiriyoruz. Fırın telinin üzerinde soğumaya alıyoruz. Kurabiye kıvamından ziyade daha çok tatlı bir ekmek yeme hissi uyandırıyor damakta.
Afiyetler olsun...
Aslında hepimizin evinde pişen klasik bir çorba. Bu çorbanın da tarifi olur mu demeyin! Klasik un hayatımızdan çıkınca hangi unla ne kadar kullanırsam nasıl bir kıvam tuttururum. Mamaya mı döner yoksa sıvı mı kalır diye zorlanmamak için mısır nişastasına başvurmak durumunda kaldım ve en ideal kıvamı ancak bu şekilde oluşturdum e yazmadan da olmazdı. Belki birileri de benim gibi bu noktada takılmış olabilir. Hadi başlayalım.
- 3 su bardağı tavuk suyu
- 1 çay bardağı glutensiz arpa şehriye
- 1 Çorba kaşığı maizena (mısır nişastası)
- 1 yumurta sarısı (alerjisi olanlar sade un ile terbiye yapabilirler, oğlumun yumurtanın beyazına alerjisi olduğu için sarı kullanabiliyorum.)
- 1 çorba kaşığı ev yapımı salça
- 1 kase küçük küçük doğranmış tavuk
- 1 çay kaşığı tuz
Tencerenin içerisine ev yapımı salçayı alıp, kavuruyoruz. Üzerine tavuk suyumuzu ilave ediyoruz. Kaynamaya başlayınca glutensiz arpa şehriyeyi ve tuzu ilave ediyoruz. Arpa şehriyeler yumuşadığında ılınması için ocaktan alıyoruz. Bir kasede nişastayı biraz suyla açıyoruz içine yumurta sarısını ilave edip çırpıyoruz. Kaynattığımız çorbanın suyunda bir kepçe alıp yavaşça hazırladığımız karışıma döküyoruz, iyice çırptıktan sonra tencerenin içerİsine tüm kaseyi döküp ocakta 10 dk daha kaynatıp servis ediyoruz
ELMA KONSANTRELİ KABAK TATLISI
Bal kabağı kış aylarına girdiğimiz şu günlerde , tam da mevsimi gelmişken yapılmadan olmazdı. Sırası geldi ve mutfağa girildi. Seven kadar sevmeyen de olabilir tabi ancak bizim evde oldukça fazla pişer. Fırında pişeni enfestir kendi tadıyla. Bu sefer değişiklik olsun yeni bir tat daha deneyelim derken gayet lezzetli, kıvamı yerinde bir tatlı çıkarmama neden oldu elma konsantresi.
Beyaz şeker, kendileriyle yolumu uzunca bir süre kesmiştim yerine gelebilecek alternatif ürünler kullanmaya çabalarken elma konsantresiyle tanışmış oldum. Gayet başarılı sonuçlar veriyor. Agave, ksilitol, stevia, akçağaç şurubu yanına bir de elma konsantresi ekleyelim. Denemenizi tavsiye edebilirim.
- 1 kilo temizlenmiş bal kabağı
- 1 su bardağı elma konsantresi
- 5- 6 adet karanfil
- 2 kaşık tahin (sevenlere)
Temizlenmiş kabakların üzerine elma konsantresini ekleyip ocağa alıyoruz. Biraz kaynadıktan sonra karanfilleri ekleyip ocakta kaynamasını ve suyunu çekmesini sağlıyoruz. Kabaklar piştiğinde ocaktan alıp soğumaya bırakıyoruz. Ceviz, tahin, kaymak nasıl arzu ederseniz bu şekilde servise hazırlıyoruz
Afiyet olsun...
NOHUT' LUM
Sonbaharın son günlerinde, sizlere yeniden merhaba demek istedim. Her güne bir tarifle devam etmek, yeni deneyimler kazanıp yeni fikirler üretmek bana da güzel gelecek. Ben nohut'lum tuzlu kurabiyeyi çok sevdim. İlk fırından çıktığında kokusuyla yeme isteği uyandıran, damaklarda dışı çıtır içi daha yumuşak bir tat bırakan tuzlu kurabiye tarifi oldu.
Artık tarife geçmeye ne dersiniz ?
- 2 su bardağı nohut unu
- 1/2 su bardağı schär mix B glutensiz un
- 1/2 çay bardağı zeytinyağ
- 1/2 çay bardağı sıvı yağ
- 1/2 çay bardağı su
- 1 çay bardağı badem sütü
- 1 domates ince kesilmiş
- 3 tatlı kaşığı çörekotu
- 2 tatlı kaşığı nane
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 paket kabartma tozu
Tüm malzemeleri derin bir kabın içine koyup, yoğuruyoruz. Ele yapışmayan bir kıvam aldığında yuvarlayıp elimizle yassı bir şekil veriyoruz. Sonrasında 180 derecelik fırında 30-35 dakika pişiriyoruz. Fırın telinin üzerinde soğumaya bırakıyoruz. Israrla tavsiye ediyorum. Deneyin, çok seveceksiniz...
PUF KEK
Limonlu yumuşacık kıvamıyla bir kek tarifi daha sizinle. Kalıbından kolay çıkması için karton kek kalıpları kullandım bu defa. Tek porsiyonluk bu kek kalıpları hem kolaylık sağlıyor hem de daha tatlı sunumlar yapmak için ideal.
🍰4 yumurta ekstratı
🍰3 yumurta sarısı
🍰1 su bardağından iki parmak az schär mehl un (100 gr)
🍰1/2 kabartma tozu
🍰1 çorba kaşığı limon suyu
🍰2 çorba kaşığı sıcak su
🍰1 çorba kaşığı zeytinyağ
🍰85 gr şeker ya da 4 çorba kaşığı stevia
🍰1 çimdik tuz
&&&&&&&&&&&&&&&
1-170°ye fırını ayarlayalım.
2-Bir kabın içerisine unu ve kabartma tozunu elekten geçirelim.
3-Başka bir kasede yumurta sarılarını ve şekeri krema kıvamını alana kadar çırpalım
4-Sıcak suyu ilave edelim.
5-Üçüncü ayrı bir kapta yumurta ekstratlarını çırpalım, tuz ve limon suyunu ilave edelim.
6-Oluşan karışımı bir önceki karışımla birleştirelim. Spatula yardımıyla alttan üstte doğru söndürmeden karıştırmaya devam edelim.
7-Unu da ilave edelim, homojen bir kıvam aldığında ısıttığımız fırında yaklaşık 30 dakika kadar pişirelim.
🍒Yumuşacık bir kek tarifi. Eminim sizde bu tarifi seveceksiniz..
Ufak bir dip not, uzun ömürlü bir kek değil, aynı gün içerisinde tüketmenizde fayda var.
🍒Fırının içine su dolu bir kase koymayı unutmayalım...