Glutensizbiz

 Kendimi nadasa bırakmış gibi hissediyorum, uzun süredir yazmayınca. Her gün mutlaka ocakta yemek kaynıyor ancak videolandırıp, editlemek sonrasında  aktarmak zorlaşabiliyor. Olabildiğince yakın aralıklar ile tekrar sizlerle olmaya devam etmeliyim, farkındayım😊. En son konservelere gömülmüş olarak mutfakta yaşıyorduk. Evet konserve yapım işi annemde dolayısıyla mutfakta ona rezerve. Tabi annemin yaptığı konserveler dışında efsane bir glütensiz tarhana yapımı var ki....Denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Bayıldım... Tamam hadi bugünkü tarife dönelim artık.

Pratik aynı zamanda besleyici bir salata tarifi. A vitamini kaynağı olan özellikle göz sağlığı için vazgeçilmezlerden olan havuç ve şifa kaynağı olan protein ihtiyacımızı karşılayan bademin buluşması. Birde üzerine sarımsaklı zeytinyağ sos geldi mi. Off diyorum. Sadece beş dakikanızı alacak. Mutfak sizi bekler😉

2 havuç

1 çay bardağı badem

2 çorba kaşığı zeytinyağ

1 diş sarımsak

Tuz

Rendelenmiş havuçların üzerine iri çekilmiş bademleri ekliyoruz.

Ayrı bir kasede zeytinyağ, rendelenmiş sarımsak ve tuzu karıştıralım.

Salatanın üzerine gezdirelim.

Afiyet olsun...

Kinoalı Kabak Dolması

• 1 su bardağı kinoa
• 1 kuru soğan
• 1 çorba kaşığı salça
• 1 su bardağı domates rendesi
• 2 çorba kaşığı zeytinyağ
• 1 çay kaşığı kuru nane
• 1 çay kaşığı kekik
• 1/2 çay kaşığı kuru zencefil
• 4 tane kabak

Afiyet olsun...

Hindistan Cevizi Kurabiyesi

• 1 su bardağı hindistan cevizi unu
• 1 çorba kaşığı karışık filiz unu
• 3/1 su bardağı elma suyu konsantresi
• 1.5 çay bardağı hindistan cevizi kreması
• 2 çorba kaşığı orkide vegan bitkisel yağ
• 1 çay kaşığı mix gom
• 3 çorba kaşığı hindistan cevizi rendesi

1. Tüm malzemeyi yoğuralım.
2. Hindistan cevizi rendesine bulayalım.
3. 150 derecede 1çok 5 dakika kadar pişirelim.

Afiyet olsun...😊😉

• 2 fincan yeşil mercimek
• 2 çorba kaşığı zeytinyağ
• 2 fincan kinoa
• 1 çay kaşığı tuz
• 1/2 çay kaşığı toz zencefil
• 1 diş sarımsak

1. Yeşil mercimeği tencerede kara suyunu atana kadar kaynatalım ardından süzelim.
2. Kinoayı yıkayıp süzelim. Bir tavada zeytinyağa biraz kavuşalım.
3. Üzerine tuz, zencefil ekleyelim.
4. Yeşil mercimeği ve sarımsağı da ilave edip, suyunu ekleyelim ve pişmeye bırakalım.

Afiyet olsun...

  Karabuğdayı lezzetlendirmek  bu sefer de bademe düştü. Sever misiniz bilmiyorum ama ben karabuğday ekmeğini çok severim, oğlumda öyle. İçerisine bir de bademin de eklenmesiyle besleyiciliğini daha da arttırmış oluyoruz.  Vazgeçilmez atıştırmalıklarımızın arasında olan badem mutfağımızdan hiç eksik olmaz. Hadi siz de deneyin, bakalım sevecek misiniz...

•  2 su bardağı karabuğday unu
• 1/2 su bardağı badem sütü
• 1/2 su bardağı ılık su
• 2 çay kaşığı mis gom ya da karnıyarık otu tohumu tozu
• 1 çay kaşığı tuz
• 1 paket glutensiz maya

1. Un, tuz, mix gom ve mayayı bir kasede karıştırıyoruz.
2. Sonrasında sıvıları ekliyoruz ve kaşık yardımıyla karıştırıyoruz
3. Bir saat kadar mayalanmaya bırakıyoruz.
4. Mayalanan hamuru iki eşit parçaya ayırıp birbirinin üzerinden geçirerek şekil veriyoruz.
5. Tekrar 45 dakika kadar mayalanmaya bırakıyoruz.
6. 180 derecelik fırında yaklaşık bir saat kadar pişiriyoruz.

Fırından çıkan ekmeğin üzerine biraz su serpelim ve temiz bir havluya saralım. Bu sayede daha yumuşak bir ekmeğimiz olacaktır.

Afiyet bal ola...

Chia Tohumlu Kurabiye

• 1/2 su bardağı schar mix b
• 1/2 su bardağı sarı mercimek unu
• 2 çorba kaşığı glutensiz kinoa unu
• 2 çorba kaşığı micro herkül unu
• 1 çay kaşığı mix gom ( Siz karnıyarık otu tohumu tozu da kullanabilirsiniz)
• 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
• 1 çay kaşığı tuz
• 3 çorba kaşığı orkide bitkisel margarin
• 1/2 çay bardağı badem sütü
• 1 çay bardağı chia tohumu

1. Margarin ve badem sütü hariç kuru tüm malzemeyi bir kasede karıştıralım. 
2. Ardından yavaş yavaş sütü ilave edelim, sonrasında margarini ekleyip yoğuralım.
3. Hamuru toparladığımızda azar azar chia tohumunu ekleyelim. Ben üzerine serpmek istedim ama hamurun içerisine koymak daha isabetli olacak diye düşünüyorum. 
4. 165 derecede yaklaşık 30 dakika pişirelim.

Afiyet olsun...

AJVAR

  Son dönem kışlık hazırlıklar ve yaşadığımız doğal afetler dolayısıyla ne yemek paylaşmak geldi içimden ne de yazmak. Kendimizi bir girdabın içinde gibi hissettik. Aydınlığı bulamadan kaybolup gidecekmişiz gibi. Her bir can için kalbimiz sızladı. Bu arada doğal afet dedim ama doğallık kısmı çokça konuşulması gereken bir durum. Yaşanılan bu süreçte ruhu acıyanların dışında bir de bu çemberin içinde kalıp anılarını, çocukluğunu, tüm birikimini ve en acısı da hayatını kaybeden canlarımız oldu. Bir olduğumuz algısı yerleşmediği sürece daha doğum kanalından geçme süremiz uzar, gider...

 Derken, yeniden hayata adapte olmaya başlayıp tarifleri de ufak ufak sizlerle buluşturmaya başlamalıyım diye düşünerek uzun bir aradan sonra yayınlarıma başlıyorum. 

 Bizim evde konserve denilince annemdir uzman. Eline emeğine sağlık... Diğer karışım tariflerini de eğer yaparken kaçırmaz isem sizinle paylaşırım. Kendisi ölçüsüz çalışır ve bir daha aynı ölçüyle o yapılan her ne ise pişemez. Bu arada bu tarifi soracak olursanız ölçeler benden pişirmesi annemden. Hadi afiyet bal ola...

• 3 kilo kapya biberi
• 2 kilo patlıcan
• 2 kilo domates
• 1 kilo havuç
• 2 baş sarımsak
• 1 küçük çay bardağı elma sirkesi
• 4 küçük çay bardağı zeytinyağ
• 2 tatlı kaşığı kalın tuz

1. Yağ biberini ve patlıcanları fırında ya da mangal ateşinde közleyip soyalım.
2. Havuçları  soyup küçük küçük doğrayarak buharda pişirelim
3. Domatesleri robotta çekip, tencerede suyunu çekene kadar pişirelim.
4. Suyu çekilince közlenmiş patlıcan ve kapya biberi ardından buharda pien havuçları ilave edip blenderdan geçirelim. Biraz daha pişmeye bırakalım. Sos yoğun  bir kıvam almaya başladığında ocaktan alalım.
5. İçerisine soyulmuş sarımsakları, sirke, zeytinyağ ve tuzu ilave edelim.
6. Tekrar blenderdan çekelim ve ocakta biraz daha kaynataıp hemen sıcağıyla kavanozlara alalım.
7. 300 cc' lik kavanozlardan 10 tane çıkıyor.

 Kendinizi son dönemlerde nasıl hissediyorsunuz? Artık bunalmış, yılmış, hayatın anlamsızlığına doğru yol almış bir moddamısınız? Çoğumuz aynı hisleri zaman zaman paylaşıyoruz. Yeni normal denen algının tam da ortasına düşmüş bulunan insan yavrularıyız vesselam. 

  Bundan sonra, ayak uydurmaktan başka yol olmadığından değil de dönüşümü severek kabullenmek gerekiyor kanımca. Hiç öyle bakmayın, her şeyden vazgeçerek değil deneyimlere açık olarak hayatın tadını çıkarmak daha besleyici olacak bizler için. Bu arada bu yazdıklarım onaltı aydır dikkatle özenle davrananlar için. Bir kısım zaten umursamadan, bir diğerinin hayatını gasp ederek geçirdi son dönemleri.

 Çarşı pazar vazgeçmeden dolaşanlar, parti çıkışlarında parası neyse veririzciler, bana bir şey olmazcılar ve hepsinden beteri virüse inanmayanlar, hepsi ayrı telden çalarken bizler gibi, eşini dostunu görmeden bir yılı aşkın süredir kapananları, esnafı ve sağlıkçıları düşünen yok, maalesef ki!

 Takip ettiğim ülkelerdeki uygulamalara bakıyorum anlamı olmayan kısıtlamalar söz konusu tıpkı bizimki gibi. Örnek mi, hemen verelim. Ülke değiştirip karantina sürecinde olan bir kişi öğle saatleri 10:00-12:00 arası dışarda dolaşabiliyor. Yani kişi virüsün bulaşma saatleri gelene kadar dilediği gibi dolaşabiliyor. Havalimanında beklerken koltuklara boşluklar dahilinde oturabiliyorsunuz ancak uçakta virüsün bulaşmayacağına dair bir kanı oluşmuş ki  yan yana oturup sırasıyla yemek yiyebiliyorsunuz. Ne kadar güzel.

  Bu silsile içerisinde, kimsenin hayatını gasp etmeden ama kendi hayatımızdaki anları da önemsizleştirmeden bir hale yola koymak gerek artık diye düşünüyorum. Sizce de öyle değil mi?

  Aşı olmak mı evet, olabilir. Aşı olmayı istemek de istememe gibi bir tercih. Benim hastalığı geçiren bir kişi olarak bağışıklık kazandığım söylenebilir değil mi ancak yine de aşı olmam gerekli. Neden? Aşıyı bir, iki, üç, beş... Kaç defa olduğumda tam olarak bağışıklık kazanmış olacağım. Bağışıklık kazandığımda bir diğerine bulaşıcılığı azaltmış olacak mıyım? Bağışıklığı hangi varyanta karşı kazanmış olacağım? Aşı olduğumda neden tüm sorumluluğu üzerime almam gerekiyor? Aşının ikinci dozunun yetişkinler üzerinde yüzde 60 uygulandığı haberlere yansıyan İngiltere’de neden vakalar tırmanışa geçti? Bu soruların cevabını bulduğumuzda sorgusuzca aşı sırasına girilebileceğini düşünüyorum.

Tam da bu noktada kişisel özgürlüğünün üzerinde bir diğerinin hakkının olduğu rahatlıkla konuşulurken bu yeni normale sen ne dersin?

• 1 su bardağı sarı mercimek unu
• 1 su bardağı Schar mix B
• 1 su bardağı hindistan cevizi unu
• 1 çay kaşığı kabartma tozu
• 1 çay kaşığı karnıyarık otu tohumu tozu
• 2 yemek kaşığı Orkide vegan margarin
• 1 çay bardağı sıvı yağ
• 1 çay bardağı pudra şekeri
• Mayalı Hane Düşük Proteinli Arelle’s Sürülebilir Çikolata

1. Mercimek unu ve mix b unu karıştıralım.
2. Hindistan cevizi ununu ilave edelim.
3. Ardından kabartma tozu ve karnıyarık otu tohumu tozunu da ekleyelim ki benim favorimdir kendileri
4. Margarininde ekleyip yoğuralım.
5. Pudra şekerini de ilave edelim yoğuralım.
6. 15 dakika kadar dinlendirelim.
7. Avucumuzun içinde açtığımız hamurun içine Mayalı Hane Düşük Proteinli sürülebilir çikolatadan bir çay kaşığı koyup hamuru kapatalım.
8. 165 derecede yaklaşık 30 dakika pişirelim.

Vegan Lahmacun

Hamur için;

• 3 su bardağı schar mix B
• 2 su bardağı su
• 1 tatlı kaşığı karnıyarık otu tohumu tozu
• 1 çay kaşığı tuz
• Harcı için;
• 1 kabak
• 1 kuru soğan
• 1 tatlı kaşığı domates salçası
• Kuru nane
• Tuz

1. Hamur için olan tüm malzemeyi karıştırıp yoğuralım.
2. Dinlenmeye alalım.
3. Bu arada harç malzemesini hazırlayalım.
4. Kabak ile başlayıp diğer malzemeleri rondoda çekelim.
5. Çekilen malzemeye bir çay bardağı su ilave edelim. Sulu bir harç her zaman daha iyidir.
6. Dillendirdiğimiz hamuru mandalina  büyüklüğünde alalım  mı dedim ben? 👀
7. Hamuru açalım yarım milim kalınlığında. Tabi bu biraz sizin nasıl sevdiğinize de bağlı. Eğer daha çıtır çıtır seviyorsanız daha bile ince yapabilirsiniz.
8. Harcı üzerine yayalım.
9. Yağlı kağıt serdiğimiz tepside yaklaşık 15-20 dakika arası kontrollü pişirelim.

Bu arada ben bu malzeme 8 tane lahmacun hamuru çıkarttım. Dört tanesini derin dondurucuya attım, bugün çıkarttım ve çok hızlı lahmacun hazırlamış oldum ve iç malzemesine kapya biber de ekledim eğer sizde eklerseniz çok daha fazla lezzetli olacaktır. 

Deneyin ve benimle paylaşın...

Mısır İrmikli Kurabiye

1 su bardağı mısır irmiği 

1/5su bardağı badem sütü

1/2 su bardağı elmadan şeker

1/2 su bardağı hindistan cevizi unu

3 çorba k. Orkide bitkisel margarin

2 çay k. Kabartma tozu

1 çay K. Karnıyarık otu tohumu tozu

Tencereyi ocağa alalım. Mısır irmiği ve badem sütünü içine alalım.

İrmik sütü çekince ocaktan soğumaya alalım.

Soğuyan irmiğin içerisine kalan tüm malzemeyi koyalım ve yoğuralım.

Şekil verip 165 derece fırında yaklaşık 20 dakika pişirelim. 

İnce bir hamur olduğu için, fırında fazla kalmamasına özen gösterelim der ve huzurlarınızdan böylece ayrılırım. Denemelerinizi benimlede paylaşır ve beğeni ya da eleştirilerinizi de eklerseniz sevinirim. Şimdiden kolay gelsin

Un Helvası

• 4 çorba kaşığı kavrulmuş nohut unu
• 3 çorba kaşığı sarı mercimek unu
• 1 çay bardağı sıvı yağ
• 2 çay bardağı esmer şeker
• 2 çay bardağı badem sütü
• vanilya

1. Bir tavaya mercimek ununu alalım biraz kavuralım.
2. Nohut unu, daha önceki tariflerden birinde kavurduğumuz için benim elimde kavrulmuşu vardı. Siz mercimek ununun ardından nohut ununu da ekleyip beraber kavurmaya devam edin.
3. Rengi değişince sıvıyağı ilave edelim. Biraz daha kavuralım.
4. Ardından sütü ilave edip topaklanma yapmadan karıştırmaya devam edelim.
5. En son vanilya ve şekeri ekleyip karıştıralım ve ocağın altını kapatıp karıştırmaya devam edelim.
6. Kaşık yardımıyla tabaklara sıcakken alalım. 

👦Ben ılık halini çok seviyorum ama Batu her halini.

Bu haftaki son denemelerim içinde en çok un helvasını beğendiğini anlattı da kendileri...

 Börülceli Makarna

• 1 paket schar glutensiz spagetti
• Deniz börülcesi
• 2 diş sarımsak
• Zeytinyağ
• Tuz

1. Derin bir tencerede su kaynatalım.
2. Kaynayan suyun içine yıkadığımız deniz börülcelerini koyalım.
3. 15 dakika kadar haşlayalım.
4. Bir kap içerisine soğuk su koyalım.
5. Tencereden alınan börülceleri soğuk suya alalım. Rengini kaybetmemesi ve hızlı soğuması açısından yardımcı olacaktır.
6. Ayrı bir tencereye spagetti için su koyalım.
7. Spagettiyi kaynayan suya koyalım.
8. Makarna pişerken börülceleri kılçıklarından ayıklayalım.
9. Haşlanan makarnayı süzelim.
10. Zeytinyağda sarımsağı biraz soteleyelim.
11. Tuz ilave edip ardından deniz börülcesi ve spagettiyi ilave edelim.
12. Sıcak veyahut ılık servis edebiliriz.

Afiyet olsun...

Dereotlu Zeytinli Glutensiz Ekmek

• 4 hurma
• 4 kuru kayısı
• 1 çay bardağı çekilmiş ceviz
• 1 tatlı kaşığı ham kakao
• 1 çay bardağı badem sütü